Boşanma hukukunda kusur ilkesinden kusurdan bağımsılığa geçiş için kapak resmi
Boşanma hukukunda kusur ilkesinden kusurdan bağımsılığa geçiş
Başlık:
Boşanma hukukunda kusur ilkesinden kusurdan bağımsılığa geçiş
ISBN:
9789750283345
Basım Bilgisi:
1. baskı
Yayım Bilgisi:
Ankara: Seçkin Yayınevi, 2023
Fiziksel Açıklamalar:
612 sayfa
Genel Not:
Boşanmanın sebepleri yönünden kusur ilkesinin anlamı ve etkileri - Boşanmanın mal rejimi, karşılıksız kazandırmalar ve miras hakkına ilişkin sonuçları yönünden kusur ilkesinin etkileri - Boşanmanın maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası açısından sonuçları yönünden kusur ilkesinin etkileri - Boşanma hukukunda kusurdan bağımsızlık ilkesinin boşanmanın koşullarına ve boşanma davasına maddi hukuk ve usul hukuku yönünden etkileri - Boşanma hukukunda kusurdan bağımsızlık ilkesinin boşanmanın eşler yönünden mali sonuçlarına etkileri - Kusurdan bağımsız boşanma hukukunda boşanma sonrası nafakanın temeli, tanınma ve sona erme koşulları, sigorta denkleştirmesi, aile konutunun özgülenmesi (Almanya, İsviçre, Fransa, İngiltere)

Boşanma hukukunda kusur ilkesi, Türk hukukunda boşanmanın gerek koşulları gerek mali sonuçları yönünden teoride olduğu gibi uygulamada da çelişkili yorumlara yol açmıştır. Boşanmanın kendisi ceza olarak algılanmıştır. Öte yandan kusur ilkesi toplumsal cinsiyet normlarının egemen olduğu toplumsal düzende evlilik sebebiyle çeşitli dezavantajlarla karşılaşan kadınlar aleyhine sonuçlar doğurmuştur. Çünkü boşanma hukukuna özgü kusurun kadına isnat edilmesi halinde evlilik sebebiyle yoksullaştırılmış kadın, aslında evliliğe sarf ettiği emeğin denkleştirilmesi niteliğindeki maddi tazminat ve nafaka hakkından mahrum kalmaktadır. İsviçre, Almanya, Fransa ve İngiltere'de boşanma hukukunda büyük ölçüde kusur ilkesinden vazgeçilmiş, özellikle boşanmanın sonuçları bağlamında, evlilik birliğinin sarsılmasına kimin sebebiyet verdiğine değil, evlilik sebebiyle yaşam koşullarında gerçekleştirilmiş değişikliklere önem verilmiştir. Boşanma hukukunda sözleşme hukukunun prensipleri esas alınmış, nafaka hakkı güvenin korunması ilkesine dayandırılmıştır. Evlilik süresince ödenen sosyal sigorta primleri sebebiyle beklenen sigorta haklarının denkleştirilmesi, aile konutunun boşanma sonrasında ihtiyaç duyan eşe özgülenmesi gibi düzenlemeler sayesinde evliliğin ve boşanmanın meydana getirdiği sosyal hukuk problemlerine evliliğin bir ekonomik ortaklık olduğu dikkate alınarak özel hukuk araçlarıyla ancak zayıf olanın menfaatleri korunarak çözüm getirilmiştir. Eserde öncelikle boşanma hukukunda kusur ilkesinin yol açtığı sonuçlar, ardından kusurdan bağımsızlık ilkesinin boşanmanın koşullarına ve sonuçlarına etkileri, İsviçre, Almanya, Fransa, İngiltere ve Avusturya'daki düzenlemelerden ve yargı kararlarından yararlanarak tartışılmış, Türk hukuku için önerilerde bulunulmuştur.
İçindekiler:
Boşanmanın sebepleri yönünden kusur ilkesinin anlamı ve etkileri - Boşanmanın mal rejimi, karşılıksız kazandırmalar ve miras hakkına ilişkin sonuçları yönünden kusur ilkesinin etkileri - Boşanmanın maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası açısından sonuçları yönünden kusur ilkesinin etkileri - Boşanma hukukunda kusurdan bağımsızlık ilkesinin boşanmanın koşullarına ve boşanma davasına maddi hukuk ve usul hukuku yönünden etkileri - Boşanma hukukunda kusurdan bağımsızlık ilkesinin boşanmanın eşler yönünden mali sonuçlarına etkileri - Kusurdan bağımsız boşanma hukukunda boşanma sonrası nafakanın temeli, tanınma ve sona erme koşulları, sigorta denkleştirmesi, aile konutunun özgülenmesi (Almanya, İsviçre, Fransa, İngiltere)
Özet:
Boşanma hukukunda kusur ilkesi, Türk hukukunda boşanmanın gerek koşulları gerek mali sonuçları yönünden teoride olduğu gibi uygulamada da çelişkili yorumlara yol açmıştır. Boşanmanın kendisi ceza olarak algılanmıştır. Öte yandan kusur ilkesi toplumsal cinsiyet normlarının egemen olduğu toplumsal düzende evlilik sebebiyle çeşitli dezavantajlarla karşılaşan kadınlar aleyhine sonuçlar doğurmuştur. Çünkü boşanma hukukuna özgü kusurun kadına isnat edilmesi halinde evlilik sebebiyle yoksullaştırılmış kadın, aslında evliliğe sarf ettiği emeğin denkleştirilmesi niteliğindeki maddi tazminat ve nafaka hakkından mahrum kalmaktadır. İsviçre, Almanya, Fransa ve İngiltere'de boşanma hukukunda büyük ölçüde kusur ilkesinden vazgeçilmiş, özellikle boşanmanın sonuçları bağlamında, evlilik birliğinin sarsılmasına kimin sebebiyet verdiğine değil, evlilik sebebiyle yaşam koşullarında gerçekleştirilmiş değişikliklere önem verilmiştir. Boşanma hukukunda sözleşme hukukunun prensipleri esas alınmış, nafaka hakkı güvenin korunması ilkesine dayandırılmıştır. Evlilik süresince ödenen sosyal sigorta primleri sebebiyle beklenen sigorta haklarının denkleştirilmesi, aile konutunun boşanma sonrasında ihtiyaç duyan eşe özgülenmesi gibi düzenlemeler sayesinde evliliğin ve boşanmanın meydana getirdiği sosyal hukuk problemlerine evliliğin bir ekonomik ortaklık olduğu dikkate alınarak özel hukuk araçlarıyla ancak zayıf olanın menfaatleri korunarak çözüm getirilmiştir. Eserde öncelikle boşanma hukukunda kusur ilkesinin yol açtığı sonuçlar, ardından kusurdan bağımsızlık ilkesinin boşanmanın koşullarına ve sonuçlarına etkileri, İsviçre, Almanya, Fransa, İngiltere ve Avusturya'daki düzenlemelerden ve yargı kararlarından yararlanarak tartışılmış, Türk hukuku için önerilerde bulunulmuştur.