Mutlak bozma nedeni olarak savunma hakkının kısıtlanması : (CMK madde 289/1-h) için kapak resmi
Mutlak bozma nedeni olarak savunma hakkının kısıtlanması : (CMK madde 289/1-h)
Başlık:
Mutlak bozma nedeni olarak savunma hakkının kısıtlanması : (CMK madde 289/1-h)
ISBN:
9789750279546
Basım Bilgisi:
1. baskı
Yayım Bilgisi:
Ankara: Seçkin Yayınevi, 2022
Fiziksel Açıklamalar:
179 sayfa
Genel Not:
Adli yargılanma hakkı - Masumiyet karinesi - Müdafiden yararlanma hakkı - Temyiz ve istinaf kanun yolu denetimi

Eserin konusunu, mutlak bozma nedeni olarak savunma hakkını kısıtlayan sebepler oluşturmaktadır. Savunma hakkının kısıtlanmasının mutlak bozma nedeni şeklinde düzenlenmesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 289. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinde hüküm altına alınmıştır. Tarihi süreçte ceza yargılamalarında savunma hakkı, bazı dönemler önemli bir konuma sahipken, bazı dönemlerde maddi gerçeğe ulaşma gayesinin her şeyden üstün tutulması sebebiyle göz ardı edilmiştir. Günümüzde İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin 6. maddesinde ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yer alan birçok düzenlemeyle, savunma hakkının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. İki bölümden oluşan eserin birinci bölümünde; savunma hakkı kavramına, savunma hakkının tarihi gelişimine ve bu hakla ilişkili ceza yargılaması ilkelerine değinilmiştir. İkinci bölümde ise savunma hakkının kısıtlanmasının kanun yolu denetiminin yapıldığı temyiz ve istinaf kurumları ele alınmış ve Türk hukukunda savunma hakkının kısıtlanmasının mutlak bozma nedeni sayıldığı önemli haller, Yargıtay kararları ışığında detaylı olarak incelenmiştir.
İçindekiler:
Adli yargılanma hakkı - Masumiyet karinesi - Müdafiden yararlanma hakkı - Temyiz ve istinaf kanun yolu denetimi
Özet:
Eserin konusunu, mutlak bozma nedeni olarak savunma hakkını kısıtlayan sebepler oluşturmaktadır. Savunma hakkının kısıtlanmasının mutlak bozma nedeni şeklinde düzenlenmesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 289. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinde hüküm altına alınmıştır. Tarihi süreçte ceza yargılamalarında savunma hakkı, bazı dönemler önemli bir konuma sahipken, bazı dönemlerde maddi gerçeğe ulaşma gayesinin her şeyden üstün tutulması sebebiyle göz ardı edilmiştir. Günümüzde İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin 6. maddesinde ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yer alan birçok düzenlemeyle, savunma hakkının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. İki bölümden oluşan eserin birinci bölümünde; savunma hakkı kavramına, savunma hakkının tarihi gelişimine ve bu hakla ilişkili ceza yargılaması ilkelerine değinilmiştir. İkinci bölümde ise savunma hakkının kısıtlanmasının kanun yolu denetiminin yapıldığı temyiz ve istinaf kurumları ele alınmış ve Türk hukukunda savunma hakkının kısıtlanmasının mutlak bozma nedeni sayıldığı önemli haller, Yargıtay kararları ışığında detaylı olarak incelenmiştir.