The rebound = aşkın yaşı yok için kapak resmi
The rebound = aşkın yaşı yok
Başlık:
The rebound = aşkın yaşı yok
Yayım Bilgisi:
Amerika : 2010.
Fiziksel Açıklamalar:
95 dk. ; 2009.
Genel Not:
Yönetmen : Bart Freundlich Oyuncular : Catherine Zeta-Jones, Justin Bartha, Art Garfunkel, Lynn Whitfield, Jake Cherry Senaryo : Bart Freundlich Yapımcı : Mark Gill, Robert Katz

Sandy, 40 yaşına henüz merhaba demiş, iki çocuk doğurmasına rağmen hoş, güzel ve seksi bir kadındır. Hayatını Sleepy Hollow yakınlarında bir banliyöde geçirmektedir. Pasta yapmak, sandviç hazırlamak, çocukları okula bırakmak, fantezisi olan futbol ligini takip etmek gibi birçok işi aynı anda yürütme konusunda uzmanlaşmıştır. Dışarıdan mükemmel bir dünya gibi gözüken hayatı kocasının onu aldattığını öğrenmesiyle darmadağın olur. Acı gerçekle yüzleşince 2 çocuğunu da alıp, bir iş bulmak ve yeni bir hayata başlamak üzere New York'a taşınır. Orada tam olarak hayatının en kötü noktasında olan 24 yaşındaki üniversiteden yeni mezun olmuş, sempatik Aram Finkelstein'la tanışır. İki hafta önce evlendiği Fransız karısı tarafından terk edilmiş ve kendisiyle sadece yeşil kart almak için evlendiğini öğrenmiştir. Romantik ve iyimser bu genç, dünyaya olan inancını kaybetmemek için mücadele vermektedir. Sandy, upon discovering her husband's infidelity while watching her son's birthday video, leaves the suburbs and moves into the city. She gets an apartment that's above a coffee house where she befriends one of the workers, Aram, a guy whose wife only married him so she could get a green card. Aram's family thinks he's wasting his life and education by working in the coffee house. Soon after moving into the apartment, Sandy hires Aram to be her nanny while she takes on work for the first time since her children were born. It isn't long when Aram and Sandy find they get along wonderfully and start to date. But the question is: is their relationship real or is it, in fact, just a rebound for both of them?
Özet:
Sandy, 40 yaşına henüz merhaba demiş, iki çocuk doğurmasına rağmen hoş, güzel ve seksi bir kadındır. Hayatını Sleepy Hollow yakınlarında bir banliyöde geçirmektedir. Pasta yapmak, sandviç hazırlamak, çocukları okula bırakmak, fantezisi olan futbol ligini takip etmek gibi birçok işi aynı anda yürütme konusunda uzmanlaşmıştır. Dışarıdan mükemmel bir dünya gibi gözüken hayatı kocasının onu aldattığını öğrenmesiyle darmadağın olur. Acı gerçekle yüzleşince 2 çocuğunu da alıp, bir iş bulmak ve yeni bir hayata başlamak üzere New York'a taşınır. Orada tam olarak hayatının en kötü noktasında olan 24 yaşındaki üniversiteden yeni mezun olmuş, sempatik Aram Finkelstein'la tanışır. İki hafta önce evlendiği Fransız karısı tarafından terk edilmiş ve kendisiyle sadece yeşil kart almak için evlendiğini öğrenmiştir. Romantik ve iyimser bu genç, dünyaya olan inancını kaybetmemek için mücadele vermektedir. Sandy, upon discovering her husband's infidelity while watching her son's birthday video, leaves the suburbs and moves into the city. She gets an apartment that's above a coffee house where she befriends one of the workers, Aram, a guy whose wife only married him so she could get a green card. Aram's family thinks he's wasting his life and education by working in the coffee house. Soon after moving into the apartment, Sandy hires Aram to be her nanny while she takes on work for the first time since her children were born. It isn't long when Aram and Sandy find they get along wonderfully and start to date. But the question is: is their relationship real or is it, in fact, just a rebound for both of them?