Usul hukukunda ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz için kapak resmi
Usul hukukunda ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz
Başlık:
Usul hukukunda ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz
ISBN:
9789750291104
Basım Bilgisi:
3.baskı
Yayım Bilgisi:
Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2024
Fiziksel Açıklamalar:
414 sayfa
Genel Not:
HMK m.389 vd. maddelerinde düzenlenmiş olan geçici hukuki korumalardan sayılan "ihtiyati tedbir"; dava süresi içinde tarafların hukuksal durumlarında oluşabilecek zararları önlemeyi amaçlayan bir yoldur. Kural olarak ihtiyati tedbir kararı için dilekçeyle yetkili mahkemeye başvurmak zorunludur. İhtiyati tedbir talebi olmadan hakim kendiliğinden istisna hükümleri dışında (örneğin; TMK m.169) tedbir kararı veremez. İhtiyati tedbir talebi, asıl dava açılmadan önce ya da açıldıktan sonra yapılabilir. Ancak dava açılmadan evvel talepte bulunanın asıl davayı açan kişi olması şarttır. Dava açıldıktan sonra ise talepte bulunanın davacı veya davalı olması mümkündür. İhtiyati tedbir kararı verilirken istenecek "teminat" miktarı, hem karşı tarafın hem de üçüncü kişinin muhtemel zararına karşılık olmalıdır. İhtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmedikçe, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder. İİK. m.257 ilâ 268. maddeleri arasında düzenlenen "ihtiyati haciz" yolunda ise ancak para alacağına ilişkin bir davada alacaklı, koşulları varsa, geçici koruma tedbirlerinden sayılan ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun "Dava açılmadan önce ihtiyati tedbir kararı verilmesi halinde HMK m.397/1. fıkrasında, ihtiyati haciz kararı verilmesi halinde İİK m.264/1. fıkrasında düzenlenen dava açma süresi, arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar işlemez." hükmündeki 18/A maddesinin 16.fıkrasına, 28.3.2023 tarihli 7445 sayılı Kanun'un 36. maddesiyle, "Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından sonra, başvuran taraf aleyhine uyuşmazlık konusuyla ilgili olarak icra takibi yapılması durumunda, başvuran tarafın bu takibe karşı son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren iki hafta içinde 2004 sayılı Kanunun 72 nci maddesi uyarınca menfi tespit davası açması ve talep etmesi halinde 2004 sayılı Kanunun 72 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanır." hükmü eklenmiştir. Yeni baskıda söz konusu değişiklik kitaba işlenerek, güncel yargı kararları doğrultusunda genişletilmiştir.
Özet:
HMK m.389 vd. maddelerinde düzenlenmiş olan geçici hukuki korumalardan sayılan "ihtiyati tedbir"; dava süresi içinde tarafların hukuksal durumlarında oluşabilecek zararları önlemeyi amaçlayan bir yoldur. Kural olarak ihtiyati tedbir kararı için dilekçeyle yetkili mahkemeye başvurmak zorunludur. İhtiyati tedbir talebi olmadan hakim kendiliğinden istisna hükümleri dışında (örneğin; TMK m.169) tedbir kararı veremez. İhtiyati tedbir talebi, asıl dava açılmadan önce ya da açıldıktan sonra yapılabilir. Ancak dava açılmadan evvel talepte bulunanın asıl davayı açan kişi olması şarttır. Dava açıldıktan sonra ise talepte bulunanın davacı veya davalı olması mümkündür. İhtiyati tedbir kararı verilirken istenecek "teminat" miktarı, hem karşı tarafın hem de üçüncü kişinin muhtemel zararına karşılık olmalıdır. İhtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmedikçe, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder. İİK. m.257 ilâ 268. maddeleri arasında düzenlenen "ihtiyati haciz" yolunda ise ancak para alacağına ilişkin bir davada alacaklı, koşulları varsa, geçici koruma tedbirlerinden sayılan ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun "Dava açılmadan önce ihtiyati tedbir kararı verilmesi halinde HMK m.397/1. fıkrasında, ihtiyati haciz kararı verilmesi halinde İİK m.264/1. fıkrasında düzenlenen dava açma süresi, arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar işlemez." hükmündeki 18/A maddesinin 16.fıkrasına, 28.3.2023 tarihli 7445 sayılı Kanun'un 36. maddesiyle, "Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından sonra, başvuran taraf aleyhine uyuşmazlık konusuyla ilgili olarak icra takibi yapılması durumunda, başvuran tarafın bu takibe karşı son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren iki hafta içinde 2004 sayılı Kanunun 72 nci maddesi uyarınca menfi tespit davası açması ve talep etmesi halinde 2004 sayılı Kanunun 72 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanır." hükmü eklenmiştir. Yeni baskıda söz konusu değişiklik kitaba işlenerek, güncel yargı kararları doğrultusunda genişletilmiştir.
Konu Terimleri: