Yaklaşık 20 yıllık arkadaşım Doç. Dr. Hülya Derya‟nın kıymetli bir çalışmasına önsöz yazmak benim için gerçekten büyük bir onur. Doç. Dr. Derya‟nın tüm eğitim ve akademik yaşamındaki çalışma süreçlerinin yakın tanıkları arasında sayılabilirim. Bir çalışma sürecinde azmi ve kararlılığı genel bir akademik özenle açıklanabilir. Ancak, Doç. Dr. Derya‟nın bu azim ve kararlılıktan bağımsız tutkusu; Schmoller, Menger ve son olarak Schumpeter merkezli çalışmalarında görüleceği üzere, içselleştirmesi, empatisi çalışmalarını sanat eseri yaratma sürecine yakınsatmaktadır. Bu aşama çalışmalarını tasarlarken bir otobiyografi yazarı gibi geniş bir perspektiften beslenmektedir.