Birey ve devletin en sık temas ettikleri alanlardan biri olan vergilendirme, ekonomik ve sosyal yapıda çok çeşitli sebeplerle meydana gelen değişimler dolayısıyla dinamik bir yapıya sahiptir. Bu durum vergilendirme sürecinde hak ve sorumlulukların çerçevesini çizen mali hukukun sürekli güncel kalmasını ve gelişmesini bir gereklilik haline getirmektedir. Söz konusu dinamik yapı çoğu zaman pozitif hukuk düzenlemesinin kendisinden ya da uygulamada idarenin benimsediği yorumdan kaynaklanan tartışmalara ve uyuşmazlıklara neden olmaktadır.