İletişim süreci ögelerinin öğretme-öğrenme süreci açısından tartışıldığı ve yaşam kalitesini artırmada ipuçlarının verilmeye çalışıldığı bu kitapta, öğretmen ve öğrencilerin iletişim becerileri açısından daha duyarlı kılınmaları, daha iyi donatılmaları ve öğretmen-öğrenci ikilisinin birbirlerine yakınlaşmalarını sağlamaya ve bireylerin yaşamlarını daha kaliteli kılmalarına yardımcı olunması amaçlanmıştır. Böyle bir kitabın yazarı olarak isterdim ki, kitapta öğretmenler için önerilen çoğu noktaları meslekteki ilk yıllarımdan başlayarak uygulamış olayım. İsterdim ki, "Meslekte geride bıraktığım yıllarda topluma sunulan hatalı ürünlerde benim payım yok." diyebileyim. İsterdim ki, okuyucunun karşısına çıkarken, "Bakmayın böyle yazdığına, o kişi bir zamanlar bizim öğretmenimizken şu gibi olumsuz davranışları olmuştu." diyerek yaptığım yanlışları anlatabilecek bir tek öğrencim bile olmasın. İnsanoğlu bilgilendikçe, deneyim kazandıkça daha doğruya ve daha iyiye yönelebiliyor. İstiyorum ki, eğitimci adayı öğrencilerim ilerdeki meslek hayatlarında benim yaptığım yanlışları yapmadan yürüsünler. İstiyorum ki, öğretme-öğrenme süreçlerindeki engelleri aşabilmek için benim otuz sekiz yıllık bilgi ve deneyim birikimi ile ancak bugün varabildiğim nokta, onların mesleğe adımlarını atarken ilk basamakları olsun. Kuşkusuz ki, özgürce düşünen ve düşünce üretebilen kuşaklar yaratmak için önümüzde aşmamız gereken yüce yüce dağlar bulunmaktadır. Yunus Emre "Dağ ne kadar yüce olsa, yol onun üstünden aşar." der.